Saltbuyurmanlık -I
Sevan Nişanyan - 23.07.2009 
 
      
 
 
TDK’nin resmî yayını olan Türk Dili dergisinin 17.-18. sayısı 1936’da çıkmış, 155 sayfa, Dil Devrimi’nin ilk dört yıllık hengâmesinin bir tür özeti, en nadide mücevheri. Yaklaşık 5500 adet yeni kelime tanıtmışlar. “Her adımında yol gösteren, Türklüğün dilini aydınlatan Ulu Önder’e, derleme işini bir devlet ödevi şekline koyan cumhuriyet hükümetine ve onun değer biçilmez başı olan İsmet İnönü’ye” ithaf etmişler. Önerdikleri kelimelerin ezici çoğunluğu unutulup gitmiş, ama mesela imge, içgüdü, izlenim, terim ilk kez bu paha biçilmez eserde gün yüzü gören kelimelerden.
 
Gözüme çarpan incilerden birkaçını sizinle paylaşmak isterim. Hem bir gün yetmeyecek galiba, iki gün eğleneceğiz.
 
Arkasalaytım arkeoloji demekmiş. Frenkçe kelimelerden serbest çağrışım yoluyla Öztürkçe üretmenin nefis örneklerini daha göreceğiz. Eski Türkçe aytmak (konuşmak) fiilinden türettikleri –aytım’ı –loji karşılığı kullanmışlar, ki o da Eski Yunanca “konuşmak” anlamına gelen lógos’tan gelir. Kurunaytımı kronoloji, kütükeytim şecere yani jenealoji, gizaytım da tasavvuf demekmiş.
 
Türkçe sentaks içinde kullanılabilirlik kriterini pek gözetmemişler. Ruh anlamına gelen solu cümlede nasıl geçer? “Bedenime sahip olabilirsin ama soluma asla?” Keza balçıkişleri = seramik (“balçıkişi yer karoları”?), bolkonuşma = gevezelik, uçun = sebep (“uçak düştü, uçun kuşlar”), bir de uçunlam = nedensellik.
 
Fransızcadan serbest atışla türetilenler arasında sosyasarlık (sosyalizm), somtöz (sentez), titülemek (unvan vermek, Fr. intituler), diyelek (lehçe yani diyalekt), arsıman (sanatkâr, Latince ars = sanat) gibi şaheserler göze çarpıyor.
 
Orwell’in Newspeak’çilerini hasetten çatlatacak bileşikler bulmuşlar: saltbuyurman (diktatör), biledüşüm (tesadüf), kıstamgerekler (zorunlu ihtiyaç maddeleri), kirtübilmeserlik (dogmatizm), kendeldirim (medeni yaşam). Bu sonuncusunun soyut hali kendellik (medeniyet). Kent kelimesinden türetmişler, ara sessizi yumuşatınca daha bir otandik duracağını düşünmüşler belli ki.

Comments (0)